10-Kendi kendini besleme yöntemi (Baby Led Weaning nedir?
11 Ekim 2018

Özellikle son zamanlarda sıkça duyduğumuz bu yöntem bir nevi bebeğinizin kendi kendini beslemesi yöntemi. Yavaş yavaş ek besinler yemeğe başlayan bebeklerinizin başında bekleyip, yiyeceklerini siz ağızlarına vermeyin. Bunun yerine diş ve damak yapısına uygun ek gıdaları küçük parçalara ayırarak bebeğinizin önüne koyun ve kendi kendine yemesine izin verin. Bu yöntemle bebeğiniz neyi ne kadar yiyeceğini kendisi ayırt edebilir ve bu da daha sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmesine neden olur. Eğer bebeğiniz ek besinlere 6 aydan sonra başladıysa katı gıdalarla kolaylıkla başa çıkabilir. Onları kavrayıp kendi kendine ağzına götürebilecek beceriye sahiptir. Bu yöntemi deneyen birçok anne tecrübelerine dayanarak bebeklerinin yemek seçmediğini ve önüne koyulan hemen hemen her şeyi yediklerini söylüyor. Fakat tabi ki bu durum her bebekte farklılık gösterebilir. Ancak bebeğinizin yemek seçmeyen bir birey olması için ilk adımı kendi kendine besleme yöntemiyle atabilirsiniz.

TEL SÜZGEÇ:6 AY

ÇİĞNEME ÇATALLA EZME:7-9AY

DOĞRANMIŞ:8-10 AY

Öğürmeden pütürlü besinleri yutabilmek için 5-6-7. aylar; Isırma, çiğneme, yutma becerisini kazanmak için 8-9-10. aylar ideal aylardır. İştahsızlığın ülkemizdeki en önemli nedenlerinden biri, çocukların 1 yaşına kadar bebek gibi algılanıp sıvı, pütürsüz, yarı katı-yarı sıvı, özellikle blendırdan geçirilen besinlerle beslenmesidir. 

BESLENMEDE İNATLAŞMAYIN ÖDÜL CEZA KULLANMAYIN ARKALARINDAN KOŞUP YEDİRMEYİN

Yemek yeme eylemi çocuğun ebeveyniyle inatlaşmasını sağlayan bir aracı olabilir. Çocuk, ebeveynin hakimiyetini ve sınırlarını reddettiğini göstermek için bunu kullanabilir. Yemek yemeyi reddeden çocuk için, “ben sen istediğinde değil kendi istediğim zaman, istediğim miktarda, istediğim şeyi yerim” mesajını ebeveynine vermek istediğini düşünebiliriz. Yemek yeme konusunu karnını doyurmaktan öteye geçirip çok fazla yiyen çocuklar için ise, duygusal bir boşluğun yemek üzerinden doyurulması arzusu muhtemeldir. Evimizde yemek yeme saatlerinin nasıl olduğu, bu ritüelin nasıl işlendiği çocuğun yemeğe olan bakış açısını oluşturur. Sofraya bir yemek konduğunda bu yemeğe bizlerin yaklaşımı çocuğu etkileyecektir. Bizlerin sevmediği, tadına bakmadığı ve tabağına almadığı yiyeceklere çocuğumuzun da daha ön yargılı olduğunu görebiliriz. Bunun yanı sıra sofra düzeni, yemeğin görselliği de önemlidir. Bizlerin hoşlanmayacağı görüntüde (her şeyin bir arada olduğu karışık yemekler gibi) bir yiyeceği çocuğumuza sunmak da ona iyi gelmeyecektir. Bu durumda hem ne yediğinin farkına varmayacak hem de yetişkinlerin yediğinden farklı görüntüde bir şey yiyor olmak ona iyi hissettirmeyecektir. Yemek saatleri ile ilgili önemli bir diğer nokta da televizyon karşısında yemek yeme alışkanlığıdır. Bu hem bizler hem de çocuklar için yemek saatini faydasızlaştıran bir etmendir. Televizyona ya da tablete bağımlı olarak yemek yiyen çocuk, yine ne yediğinin farkına varamaz, aynı zamanda ne kadar yediğini de tam olarak anlayamaz. Çocuğu bu şekilde besleyerek kendi bedeniyle ilgili kontrolü onun elinden almış oluruz.